YAPACAĞIM DEDİ YAPTI

27.10.2025 11:31:36

Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın "Yapacağım" dedi yaptı.

Kitap Fuarı'na çok önem veren Başkan, Geleneksel hale getireceğini söylediği ilk kitap fuarını 17-26 Ekim arası Balıkesir ve Türkiye'ye sundu.

1. Balıkesir Kitap Fuarı, dördüncü gününde de hız kesmeden devam ediyor. Eğitim sisteminden astrolojiye, sürdürülebilir turizm ve edebiyat rotalarından Balıkesir’in tarihi ve Kuvayımilliye’ye, alternatif medyadan medyanın her haline kadar birçok konuda gerçekleştirilen söyleşilerde yazarlar okuyucularıyla buluştu.

1. Balıkesir Kitap Fuarı, ilk gününden bu yana dolu dolu söyleşiler ve imza günleriyle devam ediyor. Dört günde toplamda 60 bin kişinin ziyaret ettiği fuara, her yaştan Balıkesirliler büyük ilgi gösteriyor. Kentte ilk defa bu büyüklükte bir kitap fuarı düzenleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, gelenekselleşeceğinin müjdesini verdi ve her geçen yıl da kalitesini artıracaklarının altını çizdi. Hız kesmeden devam eden fuarda; Aslan Torun, Aydın Ayhan, Aytuna Yaman, Burcu Adsay, Can Uğur, Canan Kaya, Cem Özkeskin, Dilaver Ayyıldız, Ethem Duygulu, Gönül Ünver, İsmail Sarıçay, Tülay Çulha ve Yusuf Değirmenci de sevenleriyle imza günlerinde buluştu.

“ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİYOR”

Finlandiya “Eğitim Modeli” hakkında bilgiler veren Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü mezunu eğitimci Aytuna Yamaç, “Finlandiya’da yapıtaşları çok temel değerler üzerine kuruluyor. Finlandiya’da öğretmenler o kadar güzel yetiştiriliyor ki mezun olduktan sonra ‘Ben sana güveniyorum, istediğini yapabilirsin.’ deniyor. Bizde ise sisteme güvenmiyor, mezun olduktan sonra tekrar sınava sokuyor. Bizde güvenin yerini korku, gelişimin yerini de kontrol almış. Öğretmenler kontrol edilmek isteniyor. Durum böyle olunca da öğretmenler öğrenemiyor, öğrenemeyen öğretmenler de öğrenemeyen öğrenciler yetiştiriyor.” dedi.

“FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ”

Finlandiya’da kurumun değil ülkenin iyiliğini düşündüklerini vurgulayan Aytuna Yamaç, “Finlandiya eğitim sisteminin en önemli noktası basitleştirmektir. Çok küçük yaşta kız öğrenciler de oğlan öğrenciler de odun kesmeyi ve dikiş dikmeyi öğrenirler. Biz bunu zaten çok önceden yapıyorduk. Köy Enstitüleri aslında tam olarak da bunu yapıyordu. Eğer biz bu sisteme devam edebiliyor olsaydık, belki de Finlandiya bizim eğitim sistemimizi örnek alacaktı. Yurtdışına giden öğrenciler bedenen ülkelerine dönmeseler de bir fikir olarak ya da bir değişimin başlangıcı olarak ülkelerinin değişimi için katkı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

ASTRONOMİ VE ASTROLOJİ

13-15’inci yüzyıl Türkçe el yazması metinler üzerine çalışmalar yapan Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülay Çulha, “Türk Tarihinde Astroloji ve Falcılık” başlıklı söyleşisinde dinleyicileri bilgilendirdi.
Astronomiyle ilgili ilk çalışmaların Mezopotamya’da Nil Nehri’nin taşmasıyla Sirius yıldızının ilişkisi göz önünde bulundurularak başladığını söyleyen Tülay Çulha, “Astronomi nedir, Astroloji nedir? Astronomi bir bilimdir. Çok eski dönemlerde rasathaneler kurularak gökyüzündeki yıldızların, gezegenlerin ölçümüyle ilgili bilimsel incelemeler yapılır. Osmanlı’da da İlmi Nicum ve İlmi Ahkâm-ı Nicum olarak geçer. İlmi Nicum yani astronomi; yıldızların ve gökcisimlerinin hareketi hakkındaki bilimsel incelemeler yapar. İlmi Ahkâm-ı Nicum yani astroloji ise bu yıldızlarla ilişkiler kurarak insanların hayatındaki olayları değerlendirir. Aslında gözlemlerin, deneyimlerin birikimiyle ortaya konan bilgileri insanlarla paylaşıyor ve insanların geleceğe duyduğu meraka hizmet ediyor.” dedi.

“İLK FAL KİTABI”

Falcılığın, insanların geleceğe dair öngörüde bulunma ve buna göre hareketlerini belirleme ihtiyacından doğduğunu belirten Tülay Çulha, “Bozkır’da yaşayan Türkler için gökyüzünün etkisi önemlidir. 12 Hayvanlı Takvim, Türk Kültüründe önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla eski Türkler astronomiyle oldukça ilgili sayılabilir. Türk kültüründe falcılık dediğimizde ilk fal kitabı ‘Irk Bitig’tir. Irk, fal demektir; Bitig de kitap demektir. Bu 9. yüzyılda yazılmış bir kitaptır. Runik alfabesiyle yazılmıştır. Bazı tabiat olaylarının iyi mi kötü mü olduğuna dair ilkel bir kitaptır.” şeklinde konuştu.

YAYMAMIZ GEREK

Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan ile Balıkesir Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabriye Çelik Uğuz, “Balıkesir’de Sürdürülebilir Turizm ve Edebiyat Rotaları” hakkında bir söyleşi gerçekleştirdiler.
Sürdürülebilir olmayan turizmi devam ettirmenin mümkün olmadığını ifade eden Abdullah Soykan, “Balıkesir, birçok rotanın olabileceği bir il. Yaklaşık 100 bin yabancı turistin, 800 bine yakın da yerli turistin ziyaret ettiği bir şehir. Gelenlerin ortalama 2 gece konakladığı bir yer. Bu Balıkesir için çok küçük bir rakam. Önümüzdeki hafta da Zeytinyağı Tadım Festivali var. Sadece zeytin, zeytinyağı bile turizm için çok önemli bir kaynağımız. Bu sayıyı hemen ikiye katlayabilecek altyapıya sahibiz. Balıkesir’de turizmi sürdürülebilir kılmak için göstermemiz gereken çabalar var. Turizmi bütün yıla yaymamız gerek.” dedi.

“KUVVETLİ BİR BAĞ”

Balıkesir Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabriye Çelik Uğuz, “Okumak çok seyahat etmeyi, seyahat etmek de çok okumayı doğurur. Edebiyat ile turizm arasında kuvvetli bir bağ vardır. Kafka’sız bir Prag düşünemiyoruz, üstelik Kafka Praglı değildir. Aynı şekilde Victor Hugo Paris’i, Ahmet Hamdi de İstanbul’u çağrıştırır bizlere. Edebiyatçılar yaşadıkları yerleri eserlerinde kullanarak o yerlerin turistler tarafından dikkat çekmesine sebep oluyorlar.” dedi.

ÇOK İLGİNÇ BELGELER

Tarihçi, Akademisyen, Araştırmacı ve Yazar Aydın Ayhan, “Balıkesir Tarihi ve Kuvayımilliye Geleneği” hakkında bir söyleşi yaptı. Balıkesir’in milli mücadeleye olan katkısından bahseden Aydın Ayhan, bu katkılardan dolayı İstiklal Madalyası almayı hak ettiğini vurgulayarak “Balıkesir’den İstiklal Madalyası ile ilgili çok ilginç belgeler topladım. Ne yazık ki okunmadığı için bilen yok. Bunları hep çöpten toplamışlar. Ayvalık’ın bilinmeyen tarihini yazdım.” diye konuştu.

“GAZETECİLİK YAPIYORDU”

Cumhuriyet Gazetesi Haber Müdürü Can Uğur, “Medyanın Her Hali ve Alternatif Medya” konulu söyleşisinde Balıkesirlilerle buluştu.
Gazeteciliğin en temel ilkesinin basit bir hikâye anlatmak olduğunu belirten Can Uğur, “Haber dediğimiz şey olayları anlatmaktır. İnsanların haber alma ihtiyacı gazetecilik mesleğini doğuruyor bir anlamda. Eskiden gazete sahipleri gazetecilik yapıyordu.” şeklinde konuştu.

Yorumlar
Ad Soyad
E-Posta
Puan Verin
Yorumunuz
NOT: Küfür, hakaret, tehdit vb. gibi yorumlar yetkili ekibimiz tarafından onaylanmayacaktır.